6’lık Çelik Hasır Kaç Kilo? Bir İnşaat Hikayesi
Bir gün, sabahın erken saatlerinde telefonum çaldı. Genelde sabahları çok yoğun olmam, ama o gün işler bir hayli karışıktı. “Merhaba, ben Kenan. Şu an inşaattayım, 6’lık çelik hasır lazım, kaç kilo eder?” dediği anda, bir an ne diyeceğimi bilemedim. Çelik hasır, yapı dünyasında genellikle çok bilinen ama aynı zamanda pek de konuşulmayan bir malzeme. Kimi insanlar için sadece bir sayıdan ibaretken, bazıları için ise bir yapının hayata geçmesinde kritik önemde olan bir parça.
Kenan, işin teknik kısmında oldukça yetenekli, ama genellikle sorularını hızlı ve net bir şekilde çözmek isteyen bir adam. Onun çözüm odaklı yaklaşımına hayran kaldım. “6’lık çelik hasır kaç kilo eder?” sorusu, onun hızla çözmek istediği sorulardan biriydi. Bu noktada, hızlıca bilgi verip ona yardımcı olmalıydım. Ama işin içinde biraz daha derin bir şeyler vardı, sanki…
Hikayeye başlayalım, o zaman.
Kenan ve Sorusu
Kenan, çocukluk arkadaşımdı. Birlikte büyüdük, birlikte koştuğumuz sokaklarda dövüşler yaptık, ağaçlardan düştük, ama bu sabahın sorusu beni biraz düşündürdü. 6’lık çelik hasır, aslında inşaat işçilerinin sıklıkla kullandığı bir malzemedir. Kenan’ın sorusu aslında çok netti; işin pratiğiyle ilgili bir soruydu. Ancak içinde başka bir anlam barındırıyordu. Bu soruyla, Kenan sadece bir ağırlık sorusu sormuyordu, aynı zamanda, bazen hayatın ne kadar ağır olduğunu da hissediyordu.
Kenan, inşaat sektöründe her zaman en yüksek standartları hedeflemiş bir adamdı. Onun için her hesaplama, her malzeme türü, her metre kare, her kilo, her hesaplamada bir anlam taşıyor. Ama ne olursa olsun, işin içinde emek vardı ve her zaman bunun farkındaydı. İşini en iyi şekilde yapma çabası, bir yerlerde sadece iş değil, aslında hayatta sahip olduğu yükleri de dengeleme çabasıydı.
Aylin’in Empatik Yaklaşımı
Bütün bunları düşündüğümde, Kenan’ın sorusunu en iyi anlayan kişiydi Aylin. Aylin, Kenan’ın eşi. Farklı bir bakış açısına sahipti. Aylin, işin sadece teknik kısmını değil, işin insani yanını da önemseyen biriydi. Kenan’la birlikte evlerini inşa ederken her detayda, her aşamada, malzeme seçimi ve taşıma işlemlerinde gösterdiği hassasiyet, onun sadece bir inşaatçının eşi olmadığını, aynı zamanda güçlü bir ilişki kuran ve dünyayı empatik bir bakış açısıyla görebilen biri olduğunu gösteriyordu.
Bir akşam Kenan eve geldiğinde, Aylin ona şunu söyledi: “Evet, bu 6’lık çelik hasırın kilosu önemli ama unutma, her inşaatın altında bir hayal var. Bu kadar ağır bir yük taşırken, unutma ki birlikte bu yükü taşımak seni daha da güçlendiriyor.” Kenan biraz şaşırmıştı, ama Aylin’in söylediklerini düşündü. Evet, inşa ettikleri evin temelleri ne kadar sağlam olursa olsun, onların ilişkisi de temelleri kadar güçlüydü. Yük sadece taşınan çelik hasırla ilgili değildi. İlişkilerde de bazen ağır sorumluluklar, zahmetli işbirlikleri ve fedakârlıklar vardır.
Kenan bu sözlerden sonra, sadece ağırlık hesaplamayı değil, aynı zamanda hayatı birlikte paylaşmanın da ne kadar değerli olduğunu bir kez daha fark etti. Çünkü inşa edilen her yapı, bir şeyleri birleştirir, birleştirilen her parça ise hayatı anlamlı kılar.
6’lık Çelik Hasırın Kilosu
Evet, Kenan’ın sorusuna dönecek olursak, 6’lık çelik hasır, genellikle 1 metrekarede yaklaşık 10-12 kilogram arasında bir ağırlığa sahiptir. Bu, işin teknik boyutuydu. Ama bana kalırsa, esas olan, hayatın da bir nevi 6’lık çelik hasır gibi olduğuydu. Kimi zaman çok ağır, bazen çok sağlam, bazen de çok kırılgan. Ama en önemlisi, her bir detayın, her bir aşamanın önem taşımasıydı. Tıpkı Aylin’in dediği gibi, hayat da yük taşıyarak daha güçlü hale geliyordu.
Yüklerin Paylaşılması: Birlikte İnşa Etmek
Hikayenin sonunda, Kenan’la Aylin’in her gün karşılaştıkları bu tür sorular ve çözüm arayışları, sadece bir inşaat projesiyle sınırlı değildi. Onlar, birlikte bir yaşam inşa ediyorlardı. Hayatın her aşaması, tıpkı 6’lık çelik hasır gibi, birbirini destekleyen, sağlam temellere oturan bir yapıyı oluşturuyordu.
İnşaatı ve ağır yükleri taşırken, bazen her şey çözüm odaklı olmuyor. Bazen biraz empati, biraz paylaşılan anlar ve destekle, ağır olan her şey hafifliyor. Kenan’ın sorusu aslında çok basitti: “6’lık çelik hasır kaç kilo eder?” Ama Aylin’in bakış açısı, bu soruyu çok daha derinleştiriyordu. İşte hayat, bir soruya verilen cevaplar kadar anlamlı değil; ona nasıl yaklaşır ve o cevabı nasıl birleştirirseniz, o kadar derinleşiyor.
Sizin Hikayeniz?
Şimdi sizlere soruyorum, hayatınızdaki çelik hasırları nasıl taşıyorsunuz? Çözüm odaklı mı, yoksa empatik yaklaşımla mı? Yüklerinizi başkalarıyla paylaşıyor musunuz? Yorumlarınızı bekliyorum, çünkü her birimiz, inşa ettiğimiz her duvar, her temel ile birbirimize daha yakınlaşıyoruz.